KARABÜK (TİHA) – Kanada da yaklaşık 4bin ergenin katıldığı kohort çalışmasında, sosyal medya ve televizyon kullanımının, ergenlik döneminde ki depresyon belirtilerini tetiklediği görüldü.
Montreal Üniversitesi Psikiyatri Bölümünden Elroy Boers’unda aralarında bulunan araştırma ekibi, yaşları 12 ile 16 yaşlarındaki neredeyse 4,bin Kanadalı öğrenciyi , dört yıl boyunca takip etti. Her yıl öğrenciler, ekran karşısında geçirdikleri süreyi ve sosyal medya, televizyon, video oyunları veya bilgisayar kullanımını içeren bir anketleri doldurdular. Anketler aynı zamanda depresif belirtilerini kendi kendilerine değerlendirme konusunda da sorular içeriyordu.
Yapılan araştırmada ekran süresi, katılımcılara video oyunları (bilgisayarda, cep telefonunda, oyun konsolunda), Facebook’ta, Twitter’da veya diğer sosyal ağ sitelerinde günde ne kadar zaman harcadıkları sorularak ölçüldü; televizyonda veya bilgisayarda program veya film izlemek ve bilgisayardaki diğer etkinliklerde, harcanan zaman dört kategoriye ayrıldı: 0 ile 30 dakika, 30 dakika ile 1 saat 30 dakika, 1 saat 30 dakika ile 2 saat 30 dakika ve 3 saat 30 dakika veya daha fazla şeklinde seçeneklendirildi. Araştırmanın sonucunda 4 yıl boyunca sosyal medya veya televizyon izleme süresindeki yılda sadece 1 saatlik bir artış ile depresif belirti şiddetindeki artış ve özsaygıda düşüş ilişkisi tespit edildi.
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Seçen araştırmayı bizler için yorumladı. Dr. Seçen, “Araştırmanın ayrıntısına bakacak olursak, başkalarıyla karşılaştırmaların daha az olduğu etkileşimli video oyunlarından ziyade, sosyal medya kullanımı arttıkça depresyona yatkınlığı fazla olanların, semptomları da arttığını” söyledi. Dr.Seçen bunun nedeni algoritmalar nedeniyle daha depresif olan gençlerin kendi ruh hallerini doğrulayan içerikleri görüntüleme olasılıklarının daha yüksek olmasından kaynaklana bileceğini ifade etti. Dr. Seçen “Çocukluktan yetişkinliğe kadar tüm hayatımız boyunca teknoloji ile artık iç içeyiz. Erken dönemde ekran kullanımını mümkün olduğu kadar kısıtlamaya özen göstersek de zamanla çocuklara ekranlardan uzak durmalarını söylemek yerine, bilgili ve iradelerini kullanabilen dijital kullanıcılar olmaları için yol göstermek daha uygun olacak” dedi.
Dr. Seçen çocukların bilinçli, iradeli dijital kullanıcı olmaları için ailelere de sorumluluk düştüğünü hatırlatarak önerilerde bulundu.
EKRAN SÜRESİ YALNIZLIK SÜRESİ OLMAMALI
Gerçek dünyada olduğu gibi sanal dünyada da aynı kuralları uygulayın. Çocuklarınızın online geçirdiği zamanı sınırlayın. Çocuklarınızın kullandığı uygulamaları ve web sitelerini ve online olarak eriştiği bilgileri bilmenin önemini vurgulayan Dr.Secen, “Çocuklar ekranları kullanırken onlarla etkileşimde bulunun. Televizyon programlarını veya video oyunlarını birlikte izleyin. Bu şekilde ekran süreleri daha sosyal etkinliklere dönüşür ve içerikleri üzerine konuşma şansı bulursunuz” dedi.
TEKNOLOJİ BİR ÖDÜL OLMAMALI
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr.Secen, “ Ekranlar, çocuğunuzu sakinleştirmenin veya sessiz tutmanın kolay bir yolu olabilir, ancak onları medya ile sakinleştirmek kötü bir alışkanlık oluşturur. Çocuklar duygularını nasıl kontrol edeceklerini ve sıkılmayı ekran olmadan nasıl yöneteceklerini öğrenmeli. Çocuklarınıza tükettikleri dijital içeriğin onları nasıl hissettirdiğini sorun. Onlara online gördüklerinin gerçeklik ölçüsü olmadığını hatırlatın, bir doğal görüntüyü paylaşmak için bir kişinin belki de 30 fotoğraf çektiğini anlamalarını sağlayın.” dedi.
Muhabir: Nuray Şengün