KARABÜK (TİHA) – Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Hamit Çepni Konferans Salonu’nda “Beden Eğitimi Öğretmeni Belgeseli ve Beden Eğitimi Dersinin Dünü, Bugünü, Yarını” paneli gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Numan Bahadır Kayışoğlu moderatörlüğünde 13 mayıs pazartesi günü saat 14.00’te gerçekleşen panelde Doç. Dr. Cenk Temel ve Dr. Mehmet Çetin Katılım gösterdi. Düzenlenen panelde Beden Eğitimi dersinin geçmişten bugüne ve geleceğine dair önemli konular ele alındı.
Kayışoğlu, konuşmasına günümüz teknolojik çağa adapte olabilmek için yenilikleri takip etmemiz gerektiğini ve geçmişimizi bilmeden geleceğe yol alamayacağımızı belirterek başladı. Kayışoğlu, “Yakın arkadaşım, Akdeniz Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cenk Temel hocamız da aramızda. Onun senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı, Beden eğitimi Öğretmeni belgeselini birlikte izleyip, takip edeceğiz. Sonrasında da Beden Eğitimi Öğretmenliği dersine ilişkin “Dün Ne Yaşandı”, “Bugün Ne Yaşanmakta” ve “Yarın Bizi Ne Bekliyor”. Bu konulara ışık tutmaya çalışacağız” dedi.
Panel, Doç. Dr. Cenk Temel’in senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı Beden Eğitimi Öğretmeni Belgeseli ile devam etti. İzletilen belgeselde emekli olmuş Beden eğitimi öğretmenlerinin gözünden Beden eğitimi öğretmenliğinin tarihsel gelişimi konu alındı.
Panelist olarak yer alan Doç. Dr. Cenk Temel konuşmasında, “Belgeseli aslında mümkün olmayan, geçmişte sahip olduğumuz, bugün bazılarını kaybettiğimiz bazılarını unuttuğumuz, bazen de hala yanımızda taşıdığımız değerlerin aslında ne kadar, nereden nereye doğru bir yolculuk yaptığını göstermek istedim” dedi.
“ÖĞRETMENLERİMİZLE ALAKALI ÜÇ TANE TANIMLAMA VAR”
Eğitim hayatımızda hafızamızda öğretmenlerimizle alakalı üç tane tanımlama olduğundan bahseden Temel, “Birincisini asla unutmazsınız. Çünkü içinizde büyük bir hınç, bir öfke vardır ve dişlerinizi sıkarak hatırlarsınız. İkinci ise hatırlanmaz, çünkü bir iz bırakmamıştır. Üçüncüsü ise bayram gelince, öğretmenler günü olunca, bir vesileyle ben karşılaşsam, bir telefon açsam, bir konuşsam dersiniz. Çünkü o da sizde çok olumlu etkiler yaratmıştır. Ben her zaman diyorum ki işte bu üç öğretmenden istediğinizde olmakla özgürsünüz arkadaşlar. İsterseniz öfkeyle, hınçla, dişler sıkılarak hatırlanan bir öğretmen olursunuz. İsterseniz hiç hatırlanmazsınız. İsterseniz de buradaki öğretmenlerimiz gibi devamlı hatırlanırsınız ve saygıyla anılırsınız. Bu öğretmen olmak isteyen herkesin karar vereceği bir şeydir” dedi.
“KENDİNİZİ GELİŞTİRİRSENİZ, MESLEĞİNİZDE FARKINDALIK UYANDIRIRSINIZ”
Öğretmen merkezli eğitimden, öğrenci merkezli eğitime geçildiğini belirten Dr. Mehmet Çetin, öğrencilerin kendilerini ispatlamasına yönelik, aktivite ve oyun temelli beden eğitim dersleri olması gerektiğini vurguladı. Çetin, “Sizler beden eğitimi öğretmeni olarak alanınızda kendinizi geliştirirseniz, gelecek anlamında bu becerilerle kendinizi donatırsanız, mesleğinizde zaten farkındalık uyandırırsınız ki belgeselde de izlediniz. Geçmişte öğrenci merkezli değil, öğretmen merkezliyken dahi beden eğitim öğretmenlerinin bir farklılığı vardı. Yani en görünen mesleklerden biriydi” sözlerini kullandı.
Çetin konuşmasının devamında, “Beden Eğitim Öğretmeni’nin eğer alanında iyiyse sporun kaynaştırmacı, fiziksel aktivitenin zekaya olan katkısı ve insanın diğer boyutlarına olan katkısını kullanarak kendi mesleğinde bir farkındalık yaratıp görünürlüğünün devam edeceğine inanıyoruz” dedi.
“BEDEN EĞİTİMİ DERSİNİN ASIL AMACI ÇOCUĞUN ETRAFTAKİ ÇEVREYİ TANIMASI”
Beden eğitimi faaliyetlerinin bir sportif faaliyet gibi görünmekle beraber aslında hareket eyleminin tepki ve etki süreçlerini yarattığından bahseden Doç. Dr. Cenk Temel, “Beden eğitimi dersinin asıl amacı okulda da çocuğun kendisini kapasitesini ve dünyada etraftaki çevreyi tanımasıyla alakalı o deneyimleri tattırabilmektir. Bu deneyimler tabii ki sözel yöntemlerle değil, hareket eylemleriyle yapılması gerekir. Bu hareket eylemleri de bizim sıkıştırdığımız gibi Basketbol, futbol, voleybolla biten bir şey değil, sonsuz bir şeydir. Dolayısıyla o sonsuz bir şeyin içerisinde aslında bu kadar kendimizi şekillendirip birkaç alana sıkıştırdığımızda o beden eğitimi olmaz zaten” ifadelerini kullandı.
“ASLIMIZDAN VAZGEÇMEMEMİZ LAZIM”
Dr. Mehmet Çetin, meslekte çok sık rastlanan durumlardan da söz etti. Çetin, “Antrenör müyüm? öğretmen miyim? Antrenörlüğü şu anlamda öğretmenlerimiz hiç bırakmıyor. Çünkü görünür oluyorlar. Yani bir takımla gidip işte orada birinci olup alkışlarla karşılamak, kupa kaldırmak bunlar gerçekten çok güzel şeyler ama bizim aslımızdan vazgeçmemiz lazım. Bizim derdimizin öğretmenlik olduğunu unutmamamız lazım” dedi.
Prof. Dr. Numan Bahadır Kayışoğlu moderatörlüğünde gerçekleşen panel katılımcılardan gelen sorular cevaplanarak, panelist Doç. Dr. Cenk Temel ve Dr. Mehmet Çetin’e sertifika takdimiyle sona erdi.
Panel sonunda Prof. Dr. Numan Bahadır Kayışoğlu TİHA muhabirine panel hakkında değerlendirmelerinden bahsetti. Kayışoğlu, “Bugün burada beden eğitimi, dersi, belgeseli ve beden eğitimi dersinin dünü, bugünü ve yarını konulu bir panel gerçekleştirdik. Panelimize Akdeniz Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cenk Temel ve Dr. Mehmet Çetin katılım sağladılar. Panelde beden eğitimi öğretmeni belgeselinin seyredilmesi ve dünden bugüne beden eğitimi dersinin geçirdiği değişim, gelecekte beden eğitimi dersini neler bekliyor, bir beden eğitimi öğretmeninde bulunması gereken özellikler bunları konuştuk. Panelistlerimiz doyurucu bilgiler verdi, analizler yapıldı” ifadelerini kullandı. Kayışoğlu, beden eğitimi öğretmenliğinden gelen, formasyon alan, antrenörlük eğitimi, spor yöneticiliği öğrencilerine ve dışarıdan katılım sağlayan beden eğitimi öğretmenlerine katılımları için teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.
Editör: Betül Çakır
