Karabük (TİHA) – Ankara Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen “Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ve Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni”nde, Safranbolu’nun tanınmış çilingir ustası Hüseyin Şahin Özdemir (62), “Yaşayan İnsan Hazineleri” ödülüne layık görüldü.
Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki Demirciler Arastası’nda Ahilik kültürüne bağlı kalarak demircilik ve kapı süsleme sanatını yaşatan “UNESCO Çilingiri” Hüseyin Şahin Özdemir, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Ankara Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ve Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni”nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden “Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülü”nü aldı.
Özdemir, 1796’dan günümüze kadar faaliyet gösteren demircilik dükkanında, 46 yıldır kapı kilidi, menteşe ve tokmak yaparak mesleğini icra ettiğini söyledi. Demirciliğin sadece bir iş değil, aynı zamanda bir sanat olduğunu belirten Özdemir, “UNESCO’nun, koruma alanlarına yaptığı restorasyonlarla, burada icra edilen işler sanat olarak bir önem kazandı. UNESCO’nun eski eserlerin orijinalliğini koruyarak eserleri restore etmesi gibi biz de geçmişten günümüze gelen bu işçiliği aynı şekilde yaşatmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Safranbolu olarak bu ödülü hepimiz aldık”
Özdemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden “Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülü”nü almanın onun için büyük bir onur olduğunu ve böyle bir ödülün farklı bir sorumluluk yüklediğini vurguladı. Özdemir, “Cumhurbaşkanımıza Safranbolu’dan selamlarımızı ilettik. O da ‘Aleyküm selam’ deyip bize ‘Yaşayan İnsan Hazineleri’ ödülünü takdim etti. Böylece Safranbolu olarak bu ödülü hepimiz almış olduk. Bu ödül sadece benim değil, bu geleneksel zanaatın ve kültürün ödülüdür” ifadelerini kullanarak, bu sanatı yaşatmaya olan kararlılığını dile getirdi. Özdemir, çilingirliğin ve demirciliğin sadece bir meslek değil, aynı zamanda da Türk kültürünün önemli bir parçası olduğunun altını çizdi.
Demircilik, Ahilik kültürünün temel taşlarından
Demirciliğin Ahilik kültürünün temel taşlarından olduğuna ve bu kültürü hayatlarına uyarlamaya çalıştıklarına vurgu yapan Özdemir, “Demirciler Loncası’nda çırak, kalfa ve usta olarak hepimiz bu dükkanlarda yetiştik. Ecdadımız zamanında neyi nasıl yaptıysa aynı şekilde biz de onların izinden ilerliyoruz” dedi.
Ahilik kültürünün Safranbolu’da halen devam ettiğini söyleyen Özdemir, ustalık sisteminin görünenden daha derin bağlarla oluştuğuna ve bu yolculuğun her adımının büyük bir özveri ve disiplin gerektirdiğine de değindi. Özdemir, “Asırlar önce Ahilik yönetimindeyken ustalık yolculuğunun aşamaları boyunca çıraklara dört yıldız takılırdı. İlk yıldız, çıraklığa başladığında ustası tarafından verilirdi. Çırak ustasının yanında çalışırken sadece mesleki bilgileri değil, ahlaki değerleri de öğrenirdi. Zamanla kalfalığa yükselen çırak öğrendiği bilgileri pekiştirerek ikinci yıldızını alırdı” diyerek Ahilik teşkilatının işleyişini anlattı.
Üçüncü yıldızın usta olma yolunun en önemli aşaması olduğunu ifade eden Özdemir, “Üçüncü yıldız için bir usta heyetinin kurulması gerekir ve bu aşamayı geçmek kalfa için büyük bir onurdur. Dördüncü yıldız ise Ahilik kültüründe büyük bir sorumluluğu da beraberinde getirir. Dördüncü yıldızını alan kişi, Lonca başkanı veya Ahilik başı olma hakkını kazanır” ifadelerinde bulundu. UNESCO Çilingiri Özdemir, dördüncü yıldızın anlamını şu şekilde anlattı:
“Dördüncü yıldız, artık senin sadece işinle değil, dürüstlüğün ve adaletinle de tanınman gerektiği anlamına gelir. Lonca başkanlığı büyük bir sorumluluğu üstlenmek demektir. Tabi bu sorumluluğu diğer ustalar olması gereken kişiye yakıştırır. Dört yıldız sahibi kişinin Lonca başkanlığını hak ettiğini söyleyerek başa gelmesini istediklerini belirtirler. Ben adayım demezler, sen olmalısın derler.”
Özdemir, geleneksel el sanatlarının yaşatılmasında örnek teşkil etmenin bir ayrıcalık olduğunu ifade ederek, bu mirası gelecek nesillere aktarmayı amaçladığını söyledi.
Editör: Sudem Orbay