KARABÜK (TİHA) – Safranbolu’da 30 yıldır ahşap oymacılığıyla uğraşan Haydar Usta ve ailesi, el emeğiyle ürettikleri ürünlerle hem geleneği yaşatıyor hem de yerli-yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Her biri titizlikle işlenen sandık, oyuncak ve süs eşyaları; ustanın sabrını, eşinin renkli dokunuşlarını ve ailenin ortak emeğini taşıyor.
Ahşap Oymacılığında Kullanılan Malzemeler
Haydar Usta, ürettiği ahşap ürünlerde, kayın, köknar, çam ve ceviz gibi farklı ağaç türlerini kullandığının altını çizdi. Ancak ceviz ağacı, nadir bulunan ve uzun süre bekletilmesi gereken bir malzeme olduğu için her zaman kullanılmadığını belirtti. Usta, ağaçları sanayiden temin etmekte ve yerel üreticilerden alarak, aylarca bekletilip kurutulmasını sağlarken bu sürecin ağaçların deformasyonunun önüne geçmek için oldukça önemli olduğunu söyledi. Usta, ağaçların her birinin kendine özgü desenlerinin olduğunu ve her türün farklı bir kullanım alanına sahip olduğunu belirtti. Örneğin, kayın ağacını özellikle takı sandığı yapmak için kullandığını belirtti.
El Emeği Üzerine Titizlikle Çalışma
Haydar Usta, yaptığı işin her aşamasına büyük özen gösterdiğini ifade etti. El işçiliğine olan bu bağlılık, ürettiği sandık ve diğer ahşap ürünlerin özgünlüğünü ve kalitesini ortaya koyuyor. Haydar Usta “Özellikle turistlerin tercih ettiği el yapımı ürünler, makinelerle üretilenlerden çok daha fazla ilgi görmekte, çünkü insanlar bir ürünün gerçekten el emeğiyle yapıldığını hissetmek isterler” dedi. Bu titizlik, sadece müşteri memnuniyeti için değil, aynı zamanda sanatkârın işine duyduğu saygıyı da gösteriyor.

Ahşap Oymacılığına Dair İpuçları
Ahşap işçiliği, yalnızca fiziksel bir zanaat değil, aynı zamanda bir sabır ve titizlik işidir. Usta, doğru malzeme seçimini, işçiliği ve sabırla beklemek gerektiğini vurguluyor. Ahşap ürünlerin işlenme süreci, bazen aylar sürebilir ve her aşama dikkatlice yapılmalıdır. Usta, ahşapları kesme ve şekil verme işlemlerinde makinelerden çok, geleneksel el işçiliğini tercih ediyor. Bu şekilde her ürün kendine özgü bir karakter kazanıyor.
Usta ve Ailesi: Ahşap İşçiliği Bir Aile Geleneği Haline Getiriyor
Haydar Usta, işini yalnızca kendisi yapmıyor. Eşi Nuriye Ulaş ve çocukları da bu zanaatın içinde yer alıyolar. Nuriye Hanım, eşinin yaptığı ahşapları boyayarak görsellere renk katıyor. Haydar Usta; kendisinin ağaçları makinede kestiğini, oğlununsa ahşaplara kendi tasarımıyla şekiller çizdiğini, eşi Nuriye Hanımın ise son dokunuş olarak bu güzel ahşaplara renk kattığını vurguladı. Usta, bu sanatı oğlu ile sürdürdüğünü ve ona da bazı teknikleri öğrettiğini dile getirdi. Aile içinde, işin her aşaması bir iş bölümü ile yapılmakta, her birey kendi alanında katkı sağlamakta ve sonuçta ortaya birbirinden şık ve zarif ahşap eserler çıkmaktadır.

Rize ile Özdeşleşen: Yedi Dağın Çiçeği
Haydar Usta, ürettiği ürünlerde hem işlevsel hem de estetik açıdan farklılık yaratıyor. Sandıklar, oyuncaklar, tepsiler, mumluklar ve aynalar gibi çeşitli ürünler ustanın atölyesinde şekil alıyor. Renkli boyamalar, özellikle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekerken, sade tasarımlar da müşterilerin tercihleri arasında yer alıyor. Nuriye Hanım, ürünleri boyamak konusunda büyük bir tutkuya sahip olduğunu belirtti. Nuriye Hanım, ürünlere verdiği isimlerin oldukça anlamlı olduğunun altını çizdi. Kendisinin memleketi Rize’deki çiçeklerden esinlenerek ahşap üzerindeki desene “Yedi Dağın Çiçeği” adını verdiğini belirtti. Ayrıca Nuriye Hanım “Yeşillere çay bahçem, mavilere gökyüzü ile deniz, mor renklilere ise safran çiçeğim” diyerek ifade etti.

Safranbolu’nun el işçiliği ve geleneksel zanaatları, yıllardır bir özenle yaşatan ve geleceğe taşıyan Haydar Usta ve ailesi; bu geleneği sürdürerek, geleneksel ahşap oymacılığını modern dünyaya tanıtıyor. Ürettikleri her bir eser, ustaların ne kadar titiz ve özverili bir şekilde çalıştığını gösterirken, aynı zamanda el sanatlarının değerini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Editör: Sudem Orbay