Safranbolu’da yaşlılara psikolojik destek amacıyla açılan Yaş Alma Merkezi’nde görevli Gerontolog Birtan Kıcırdar ile gerontoloji üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
Yeni bir bilim dalı olan Gerontoloji hakkında Safranbolu’da yeni açılan Yaş Alma Merkezi’nden Gerontolog Birtan Kıcırdar ile gerçekleştirilen söyleşide; Kıcırdar, çocukluğunun Safranbolu’da enerjisi hiç bitmeyen yaşlı Japon turistlerin etkisiyle bu mesleği seçtiğini ve mesleğinin yaşlıların psikolojisine destek olduğunu dile getirdi.
Safranbolu’da yeni açılan Yaş Alma Merkezinden Gerontolog Birtan Kıcırdar ile gerçekleştirilen söyleşide, yaşlı Japon turistlerin Kıcırdar, merkezde yaşlı bireyleri ortak payda da buluşturarak etkinlikler yapmanın zor olduğunu ancak onlara iyi geldiğini ifade etti.
Kıcırdar’ın merkezdeki bireylerin doktorlar tarafından ilaçlarında azalmaya gidildiğini gözlemlediklerini ve mesleğinin yaşlılara psikolojik olarak destek olduğunu söylemesi dikkat çekti.
Mesleğiniz sizin için ne ifade ediyor?
Gerontoloji bilimi yeni bir bilim dalı. Sadece Türkiye’de değil dünyada da böyle. Ben bu mesleğe başlarken aslında ne yapacağımı bilmiyordum. Neyle karşılaşacağımı, yaşlılarla iyi anlaşabilir miyim veya onlar için faydalı olabilir miyim diye tereddütlerim vardı. Mesleğe başladığımda ise yaş alan insanlara faydalı olmanın her geçen gün vicdanımı okşadığını anladım. Mesleğim yaş alan insanlara nasıl faydalı olabilirim, onlar için bir şeyler yapma çabası demek benim için.
“HİÇ ENERJİSİ BİTMEYEN JAPON TURİSTLERİ İZLEYEREK ÇOCUKLUĞUM GEÇTİ”
Bu mesleği seçmenizin özel bir sebebi var mı?
Safranbolu’da büyüdüm ben ve çocukluğum hiç enerjisi bitmeyen yaşlı Japon turistleri izleyerek geçti. Bunu göz önünde bulundurarak bizim yaşlılarımız neden hep hastalık hastası diye düşünerek seçtim gibi oldu. Bu durumu nasıl değiştirebilirim, bunun için neler yapabilirim diye mesleğimi tercih ettim.
Sizi etkileyen bir olay yaşadınız mı?
Yeni yaşadım diyebilirim. Yaş alma merkezimizde fiziksel ve zihinsel faaliyetler yapıyoruz. Temel amacımız da yaşlılarımızın burada zaman geçirmesiydi. Merkezîmizdeki yaşlıların gittikleri sağlık kontrollerinde hastalıklarında iyileşme görüldüğü doktorlarının ilaçlarında azaltmaya gittiklerini söylediler. Bu benim için çok özel ve etkileyiciydi.
Psikolojik anlamda iyileşme sağlıyorsunuz söylediğiniz kadarıyla doğru mu?
Yani, evet psikolojik anlamda iyileştirdiğimiz için fiziksel anlamda da iyileştirme sağladığımızı düşünüyorum.
Mesleğe başladıktan sonra yaşlı insanlara karşı bakış açınız değişti mi?
Değişti tabi. Mesleğimden önce yaşlılar benim için yoldan geçen bir amca veya bir teyzeydi. Şimdi Gerontolog olarak yaş almayı incelediğimiz için mesleğimden sonra yoldan geçen yaşlıların yürüyüşüne, kafasını çevirme şekline, konuşma akışına kadar dikkat etmeye başladım. Şu an üzerinde çalışabileceğim kişiler olarak bakıyorum.
Şu an çevrenizde daha çok mesleki inceleme yapıyorsunuz diyebilir miyiz?
Evet, mesleğim böyle bir alışkanlık kazandırdı bana. Teorik bakıyorum daha çok diyebilirim.
Mesleğe başladığınız ilk zamanlarda ne gibi zorluklar çektiniz?
Bizler yaşlı topluluklarını yönetiyoruz, bu bireyler bu yaşlarına gelene kadar çok şey görmüş ve doymuş oluyorlar. En çok onların ilgisini çekecek ortak paydalar bulmakta zorlanmıştım.
Mesleğinizi bırakmayı düşündüğünüz bir dönem oldu mu?
Mesleği bırakmayı değil de başta mesleğimi yapsam mı yoksa başka bir mesleğe mi geçiş yapsam diye çok düşünmüştüm. Şu an ama mesleğime çok bağlıyım.
Huzurevleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’de yaşlılar, “beni huzurevine attı” tabirini çok fazla kullanırlar ama bence daha çok emin ellere bırakıyorlar. Profesyonel kişiler tarafından bakımlarının daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’deki algının değişmesi gerekiyor.
“YAŞLANMA ASLINDA BİLGİ BİRİKİMİ!”
Yaşlı bireylerle iletişim kurmak bazen zor oluyor bu gibi durumlarda ne yapıyorsunuz?
Yaşlılarda iletişimde, yaşlının bir çok şeyi görmüş ve tecrübe edindiğini unutmamamız gerekir. Yaşlanma aslında tecrübe birikimi. Yaşlanma çok eski zamanlarda bilgemiş ve bilgili kimse olarak tanımlanıyordu bu yüzden bilgeliklerine bakmalıyız. Çünkü sizin yaşınızın 3 katında biriyle konuşuyorsunuz belki de sizin geçtiğiniz yollardan bir çok kez geçtiği için bu yönden frekans tutturarak sohbet edilmeli.
