KARABÜK (TİHA) – Karabük Üniversitesi Sanat Tarihi Kulübü tarafından düzenlenen etkinlikte, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Sanat Tarihi Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu önderliğinde “Göktürk (Köktürk) Ata Tapınakları” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
2 Mayıs Cuma günü saat 11.00’de Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu Konferans Salonu’nda yapılan etkinliğe, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhittin Kapanşahin, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı.
Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu sunumunda, Türk Kültür ve Sanatı dönemlerine ışık tuttu. Göktürk tapınak mimarisini, taş heykellerdeki sembolleri ve yerleşim düzenlerini detaylı biçimde ele alan Çoruhlu, Türklerin sadece göçebe değil aynı zamanda sabit yerleşimlerde de yaşam sürdürdüklerini, Uygur döneminde ise kale tipi kentlerde kalıcı yerleşimlerin varlığından bahsetti.
Konuşmasında, Göktürk dönemine ait tapınak mimarisi, heykel sanatı ve sembollerin anlamına da değinen Çoruhlu, tapınak girişlerinde yer alan koç ve koyun heykellerinin koruyucu anlamlarının yanı sıra hükümdarlık ve gücün simgesi olarak kullanıldığını ifade etti.

Çoruhlu, geleneksel olarak “külliye” ya da “mezar kompleksi” şeklinde adlandırılan bazı yapıların isminin aslında ata tapınakları olduğunu söyleyerek bu alanların sadece yazıtlardan ibaret olmadığını, mimari birimler olarak da değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Göktürk dönemine ait bu yapıların inanç sisteminin bir parçası olduğunu belirten Çoruhlu, İslam öncesi Türk toplumlarında göğe, yere, suya ve atalara adanmış farklı tapınak türlerinin bulunduğunu da ifade etti. Bu tapınakların bazılarının açık ya da yarı açık yapılar olduğunu belirten Çoruhlu, büyük oranda kapalı olanların zamanla Budist mimarisine kaynaklık ettiğini söyledi.
Çoruhlu, Balbalların ölen düşman ruhlarını öteki dünyada hizmetkâr kılmak için dikildiğini ve bu yönüyle sıradan mezar heykellerinden ayrıldığını ifade etti. Tüm taş heykellere “balbal” denilmesinin hatalı olduğunu vurgulayan Çoruhlu, özellikle iç mekânda yer alan muhafız ya da törene katılmış temsilcilerin bu kategoriye sokulmaması gerektiğinin de altını çizdi.
Konuşmasında, Göktürk ata tapınaklarının Budist tapınaklarla benzerliğine de yer veren Çoruhlu, tapınak planlarının dairesel veya dikdörtgen formlarının erken dönem mezar kültleriyle benzerlik taşıdığını, bu durumun da Göktürk inanç mimarisinin çok eski bir kültürel hafızasına dayanıyor olabileceğini söyledi.

Etkinliğin sonunda Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Türk ve İslam Sanatları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anar Azizsoy, konuşmacı Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu’ya teşekkür belgesi takdim etti.
Editör: Halil Tükenmez