KARABÜK (TİHA) – “Soğuk Savaş Döneminde Hollywood” kitabının yazarı Karabük Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yusuf Mehmet Akay tarafından söyleşi gerçekleştirdi.
Karabük Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde, “Ayın Söyleşisi” kapsamında Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yusuf Mehmet Akay tarafından yapılan “Soğuk Savaş Döneminde Hollywood” konulu söyleşide, Hollywood’un Soğuk Savaş boyunca Amerika Birleşik Devletleri üzerindeki rolü üzerinde duruldu.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Fırat Yılmaz Çakıroğlu Konferans Salonu’nda düzenlenen, moderatörlüğünü Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Abdül Samet Çelikçi’nin yaptığı söyleşide, Hollywood’un Soğuk Savaş döneminde Amerika Birleşik Devletleri’nin ideolojisini ve değerlerini yaymadaki etkisi ve bu dönemde sinemanın yumuşak güç olarak gördüğü işlev üzerinde duruldu.
Akay, Soğuk Savaş döneminin yalnızca askeri ve ekonomik bir rekabet değil, aynı zamanda kültürel bir savaş olarak da sürdüğünü vurguladı. Amerikan tüketim ürünleri ile zenginliğin ve yaşam tarzının sinema aracılığıyla dünyaya yayıldığını söyleyen Akay, kadın modasının, mücevher ile makyaj unsurlarının kapitalizmin sunduğu cazibeyi simgelediğini belirtti.
Filmlerde “Hazreti Musa” hikayesi konu ediliyor
Hollywood’un o dönemde Amerikan değerlerini yaymak için bir kültürel araç olarak kullanıldığını ve ABD yönetiminin film yapımcıları ve oyuncular üzerinde siyasi baskı kurduğunu ifade eden Akay, dönemin öne çıkan isimlerinden Richard Nixon’ın Hollywood’daki ajanslarla ilgilendiğini ve Ronald Reagan’ın komünizme karşı verdiği mücadele örneklerini sundu. Akay, siyasi baskının filmleri şekillendirmekte belirleyici olmadığını, filmlerin, ABD’nin demokratik, özgür ve zengin yönünü göstermede bağımsız bir kültürel araç olarak kullanıldığını vurguladı. Kitabını üç ana bölüme ayırdığına değinen Akay, ilk bölümde Truman ve Eisenhower dönemlerinde ABD’nin “dünyanın şerifi” olma çabalarını, ikinci bölümde ise Soğuk Savaş’ın sertleştiği ve yumuşadığı süreçlerini anlattığını belirtti. Akay, özellikle “Hazreti Musa” hikayesini konu alan filmlerle, Musa ve Yahudilerin ABD tarafından temsil edilip Stalin’in karşı taraf olarak gösterildiğinin altını çizdi. Akay, sinemanın komünizme karşı dini bir temelin işlenmesinde önemli bir rol oynadığını ifade etti.
Amerikan ve Rus ajanları arasındaki iş birliği
Söyleşide hegemonya kavramından söz eden Akay, Hollywood’un sıradan insanların kendi çıkarlarını Amerikan değerleri ile özdeşleştirmesine olanak tanıyan bir “yumuşak güç” olarak kullanıldığını anlattı. Hegemonya kavramının sıradan insanların değerlerini kendi değerleriyle bütünleştirme çabası olduğuna dikkati çeken Akay, sinemanın izleyiciye hoşnutluk verme işleviyle hegemonya yapısını güçlendirdiğini belirtti. Akay, Soğuk Savaş sonrası dönemdeki etkilere odaklanarak düşman algısının yeniden şekillendiğini ifade etti. Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle birlikte Rusya ile daha iyi bir döneme girildiğini, ancak bu durumun göreceli bir iyileşme olduğunu vurgulayan Akay, Hollywood’daki bazı filmlerde, Amerikan ve Rus ajanları arasındaki iş birliği temasının dikkat çekici bir şekilde işlendiğini aktardı.
Son yıllarda düşman algısının değiştiğinin altını çizen Akay, Hollywood’un Soğuk Savaş sonrasında büyük bir düşman kaybettiğini, bu durumun Hollywood’un yaratıcılarına olumsuz etkileri olduğunu ifade etti. Akay, İslam dünyası ve Arap coğrafyasının ortak düşman olarak öne çıkmasının kısa sürdüğünü, sonrasında ise Çin’in yaklaşan düşman olarak resmedilmeye başlandığını belirtti. Akay, Çin’in büyüyen ekonomik gücü ve Hollywood ile sıkı bağlantılarının, durumu karmaşık hâle getirdiğini vurgulayarak, Hollywood’un bu işlevinin kültürel iktidar ve yumuşak güç stratejileriyle iç içe geçtiğini düşündüğünü belirtti.
Akademisyenlerin ve öğrencilerin katıldığı söyleşi kapsamında Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yusuf Mehmet Akay’a, Dekan Prof. Dr. Ersin Müezzinoğlu tarafından teşekkür belgesi verildi.
Editör: Halil Tükenmez