KARABÜK (TİHA) – Safranbolu’nun UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınışının 30’uncu yılı sebebiyle “Mirasına Sahip Çıkanların Hatıraları” adlı sohbet düzenlendi.
Safranbolu’nun UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilişinin 30’uncu yılına özel düzenlenen “Mirasına Sahip Çıkanların Hatıraları” adlı sohbet, Safranbolu Tarihi Çarşı İmren Lokumları sunum salonunda gerçekleşti. Safranbolu Tarihi Çarşı İmren Lokumlarının ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Mirasına Sahip Çıkanların Hatıraları” adlı sohbet, Mehmet Kütükçüoğlu moderatörlüğünde yapıldı. Sohbette Safranbolu’nun yerel halkı anılarını, Safranbolu’nun turizme girişini ve ne zorluklardan geçtiğini anlattı.
15 Aralık Pazar günü saat 17.00’de Safranbolu Tarihi Çarşı İmren Lokumları sunum salonunda düzenlenen söyleşiye, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Eski Halk Eğitim Merkezi Müdürü Yılmaz Gülce, Safranbolu’da ilk turizm hareketine başlayan Yılmaz Kavuşturucu, Gülcan Acar, İsmail Hakkı Urgancıoğlu, İsmail Ulukaya, Mehmet Gökçül, Tarihi Çarşı esnafları ve yerel halk katılım sağladı.
Söyleşi, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse’nin açılış konuşmasıyla başladı. Köse, Safranbolu’nun UNESCO’ya dahil edilişinin 30’uncu yılı olduğunu fakat UNESCO’ya dahil edilmeden önceki süreçte yerel halkın gayreti ve çabasının öneminden söz etti. Başkan Köse, “30 yıllık sürecin nasıl geçtiğini, halkın bu işe nasıl gönülden başladığını merak ediyoruz ve burada gerçekleşen söyleşi kayıt altına alınarak bundan sonraki nesillere aktarılacak”dedi.
1971 yılında Halk Eğitim Müdürü olan Yılmaz Gülce, Safranbolu’da ne zaman konaklanmaya başladığını, Safranbolu’nun ilk konaklama yeri hakkında bilgiler verdi. Gülce, gelen turistlere ilk olarak “gezi evleri” adı verilen evleri gezdirerek Safranbolu kültürünü tanıttıklarını söyledi. Gülce, daha sonra “ev pansiyon” sistemine geçerek turistlere ve gelen misafirlere konaklama imkanı sağladıklarını belirtti.
Yılmaz Kavuşturucu, Safranbolu’nun korunmasında emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Safranbolu kültürü ile doğup, yetişmenin bir ayrıcalık olduğunu dile getiren Kavuşturucu, “Safranbolu sokaklarını gezerken yıkık dökük, bakımı yapılmamış evleri görünce evlerin yüzüme bakarak ağladığını görüyorum ve onlarla birlikte ben de ağlıyor ve çok üzülüyorum” ifadelerini kullandı. Kavuşturucu, Safranbolu’nun eski geleneklerinden koptuğunu ve bunun için çalışmalar yapılması gerektiğini, eski kültürün yeniden kazanılması gerektiğine dikkat çekti.
Safranbolu’nun ön plana çıkarılmasında çok büyük emekleri olan ve bu işe boncuk mesleğiyle başlayarak devam eden Gülcan Acar da Safranbolu ile ilgili hatırlarını aktardı. 30 yıl önce Safranbolu’yu insanlara tanıtmayı hayal ederek yola çıktığını söyleyen Acar, Safranbolu’nun ilk turizm mekanı olan “Boncuk Kafe”nin insanların ilgisini çekmek adına zorlu yollardan geçtiğini aktardı.
Söyleşi, hatıra fotoğrafı çekildikten sonra katılımcılara teşekkür belgesi verilmesiyle sona erdi.