KARABÜK (TİHA) – Karabük Üniversitesinde (KBÜ) Dr. Öğr. Üyesi Bedirhan Karakurluk tarafından uluslararası öğrencilerle “Türk Sineması ve Gelenek” hakkında akademik söyleşi düzenlendi.
Etkinlik, 2 Mayıs Perşembe günü TÖMER Kafe’de 14.00-15.00 saatleri arasında gerçekleştirildi. Türker İnanoğlu İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Bedirhan Karakurluk moderatörlüğünde uluslararası öğrencilerle ‘Türk Sineması ve Gelenek’ adlı söyleşi etkinliği düzenlendi. Düzenlenen programda Bedirhan Karakurluk, Türk sinemasının tarihçesi, önemli yazarlar ve Türk sinemasının uluslararası çapta daha fazla ilgi çekmesi konularını ele aldı.
Konuşmasında Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan romancı Kemal Tahir’in sinemaya ilgi duyduğunu vurguladı. Tahir’in, “Bir ülkenin sinemasının ancak kendi değerlerinden ve geleneğinden hareketle uluslararası ilgi çekebilir” sözlerine yer verdi. Kemal Tahir’in bu düşüncesi etrafında ise yeni bir hareket başladığını ifade etti.
Bedirhan Karakurluk, “Bana kalırsa 1965 yılında Metin Erksan’ın çekmiş olduğu Sevmek Zamanı filmi ile Türk sinemasında geleneğe dayalı sinema aktarımı ile ilgili bir dönem başlıyor” dedi. Endüstriyel kaygılar olmadan pek çok film çıkarıldığına değinen Dr. Öğr. Üyesi Karakurluk Metin Erksan’nın ‘Kuyu’ filmi Halit Refiğ’in ‘Haremde Dört Kadın’ filminin çoğu zaman geleneğe dayalı olduğunu söyledi.
70’li yıllarda yeni bir sinema hareketi başladığını belirterek burada daha çok İslam dinin ön plana çıktığını inanç temelli olduğunu açıkladı. Yücel Çakmaklı, İsmail Güneş gibi yönetmenlerin çabalarıyla “Beyaz Sinema” diye adlandırılan milli tabanlı bir sinemanın ortaya çıktığını vurguladı.
90’lı yıllardaki sinemaya da değinen Karakurluk, Türkiye’de yaşanan çeşitli toplumsal olaylar neticesinde sona gelindiğini açıkladı. Bu dönemde aynı zamanda Türk bağımsız sineması ortaya çıktığını dile getirdi.2000’li yıllardan sonra ise Türk sinemasının ciddi bir atağa geçtiğini ve daha gerçekçi bir sinema algısı oluştuğunu söyledi. Gerçekçi olmak adına sokak Türkçesi gibi aksanların, şiveli tarzların ortaya çıktığını belirtti.
Türk dizilerinde ise pek çok yeni yapımda gelenekten hareket eden, dünya çapında ses getiren yapımların olduğunu da bahsetti. Dünya çapında popüler olan dizilerden Diriliş Ertuğrul örneğini verirken burada Muhyiddin Arabi karakterini gördüğümüzü ve bu karakter üzerinden çok şey anlatıldığını söyledi. Aynı şekilde bu durumun Kuruluş Osman’da da devam ettiğini vurguladı.
Öte yandan söyleşi sonunda Dr. Öğr. Üyesi Bedirhan Karakurluk öğrencilerin sorularını cevaplarken Doç. Dr. Sema Noyan, Karakurluk’a teşekkürlerini sundu.
Editör: Sudem Orbay
